Diplomasi Tarihi
Bölüm 1
Ø İlk zamanlarda diplomatik teoriyi ilgilendiren konu
büyükelçinin sahip olması gereken nitelikleri ve hukuki statüsüdür.
·
Richelieu - sürekli
müzakere
·
Guicciardini - uygun
bir mevsim
·
Grotius - diplomatik
muafiyet teorisi
Ø Guicciardini’nin diplomasi hakkındaki görüşleri Ricordi (tutanaklar) de toplanmıştır.
Ø Tarihte ilk kez mukim diplomasi konusunu ele alan ve
büyükelçi tanımı yapan kişi Abraham de
Wiscquefort’dur.
·
François De
Calleres - Diplomasi Sanatı
·
Ernest Satow - Diplomatik
Uygulama Rehberi
·
Harold Nicolson - Diplomasi
·
Hans Morgenthau - Uluslararası
Siyaset:Güç ve BarışMücadelesi
·
Henry Kissenger - Nükleer
Silahlar ve Dış Politika
Ø Bazı yazarlar için
·
François De Calleres: İhtiyat kavramı önemlidir, diplomasi devletin sağlığı
için vazgeçilmezdir ve büyükelçiler basit bir devlet memuru değildir.
·
Ernest Satow:
Uluslararası politikalar devletlerin bağımsızlığı ve egemenliğine
dayanır.Diplomasinin siyasi boyutunun yerleşmesini sağlamıştır. Gizlilik
gereklidir.
·
Harold Nicolson:
Yeni diplomasi bir seraptır.Diplomatik müzakereler maç değildir.Yazılı belge
değişimi şarttır.
·
Hans Morgenthau:
Diplomasi haçlı zihniyetinden sıyrılmalıdır.Hükümet kamuoyunun önderidir.Asker
dış politikanın patronu değildir.
·
Henry Kissenger:
ABD’nin ilk ABD doğumlu olmayan dışişleri bakanıdır. Uluslararası denge
matematiksel formüllere değil psikolojik faktörlere bağlıdır. Diplomasi bir
sanattır. Sessiz diplomasi tercih edilmelidir. Çift kanallı diplomasi, zirve toplantıları vasıtasıyla
diplomasi ve mekik diplomasi damga vuran diplomasi çeşitleridir.
Bölüm 2
Ø Olimpiyatlar 9. Yy’da oluşturulmuştur. Amacı Yunan
şehir devletleri arasında ateşkes sağlamaktır.
Ø Yunanlıların presbys, keryx, proxenos adlı üç çeşit
temsilcisi vardı. Proxenoslar bir nevi konsolos görevi görmekteydi
Ø Diplomatların kişisel mallarının muafiyeti ve
mektuplaşmaların dokunulmazlığı yunan diplomasinin kuralları arasındaydı.
Ø Romalıların diplomasi alanında bıraktığı miras hukuk
alanında olmuştur.
Ø Bizanslar için diplomasi birinci sıradadır. Kendini
olduğundan güçlü gösterme, propaganda ile yalan haber yayma, imparatorun dini
ve dünyevi her türlü gücün sahibi fikrini yayması, rüşvet, prenseslerin yabancı
hükümdarla evlendirilmesi, düşmanlarını bölmek, birbirine düşürmek
yöntemlerinden biridir.
Ø Arap dünyasında diplomasi geçici bir gereklilikti.
Ø Orta çağda diplomasi esas olarak kilise etrafında
gelişti.Papalar önemli meseleler için legateler
gönderirdi. Daha az önemliler için nuncius
(canlı mektup) gönderirdi.Kordiplomatik kavramı ilk papa sarayında çıkmıştır.
Ø Büyükelçi unvanı ilk defa İtalya’da ortaya çıktı.
Ø Avrupa Konserinin temeli Viyana Kongresidir.
Ø 18.yy da diplomatik dil Fransızca’dır.
Ø Osmanlı’da müzakereler dragomanlar aracılığıyla gerçekleşirdi.
Ø Boxer ayaklanması Çin’de yabancı büyükelçiliklere
karşı çıkmıştır.
Ø T.Jefferson tarafından ilk ABD dış işleri bakanlığı
kurulmuştur.
Bölüm 3
Ø Wilson vesilesiyle diplomasiye ahlak kavramı
girmiştir.
Ø Rusya’nın politikalarını Avrupa’ya uydurmak için
Çiçerin görevlendirilmiştir.
Ø Sovyetler tüm diplomatik unvanları lağvederek sadece
tam yetkili temsilci veya polpred demiştir.
Ø Komintern devrim hareketlerinin tek elden
yönetildiği kurumdur.
Ø Milletler Cemiyeti üç organdan oluşuyordu:
·
Konsey
·
Genel Kurul
·
Sekretarya
Ø Milletler Cemiyetinin 4 daimi üyesi vardı: (Almanya
sonradan katıldı)
1.
Fransa
2.
İngiltere
3.
İtalya
4.
Japonya
Ø Milletler Cemiyetinin diplomasiye getirdiği
yeniliklerden biri sekretarya kurumudur. Kurumun yaratıcısı Sir Eric Drummond’dur.
Ø Hitlerin Ankara’daki büyükelçisi von Papen’dir.
Ø Bağımsızlık öncesi diplomasi açısından hazır olan
ülkeler Hindistan, Gana ve Nijerya’dır.
Ø İkinci Dünya Savaşı sonrası diplomasiye damga vuran
gelişmeler
I.
Siyasi
liderlerin kişisel diplomasi uygulama eğilimlerinin artması
II.
Devlet
başkanları arasındaki zirve toplantılarının düzenli hale gelmesidir.
Bölüm 4
Ø Osmanlı’da aman fethin öncesinde verilirdi.
Ø Venedik İstanbul’un fethinden sonra daimi elçilik
bulunduran ilk devlettir.
Ø III Selim zamanında en son Fransa maslahatgüzarının
hapsedilmesinden sonra elçi hapsedilmesi uygulamasına son verilmiştir.
Ø Osmanlı’nın yabancı ülkelere elçi gönderme
sebepleri:
·
Padişahların
tahta çıkışını haber vermek
·
Taç giyme
törenlerinde temsil
·
Antlaşma metinlerinin
iletilmesi
·
İhtilaflı sınır
sorununu görüşmek
·
Dostluğu
yineleme
·
Savaşı barışla
bitirmeyiönermek
·
Hediye iletmek
·
Padişah veya
sadrazamın mektubunu götürmek
·
Devlet alacağını
istemek
·
Gerçeği yerinde
saptamak
·
Başka ülkelerin
gelişim düzeyini incelemek
·
Yabancı devletin
talebi
Ø Basit bir görev verilen veya sadece mektup götüren
kişilere nameres, daha öz önemli
işler için çavuş görevlendirilirdi.
Ø Padişah veya sadrazam mektuplarına Name-i Hümayun
denir.
Ø Sefaret heyetlerine müsteşar-ı sefaret veya tahrir-i
vekayie memur unvanlı bazı elçiye yardımcı memurlar atanırdı.
Ø Osmanlı elçilerinin düzenlediği raporlara Sefaretname denir.
Ø İlk geçici elçi III. Ahmet tarafından Fransa’ya
gönderilen Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet Efendi’dir.
Ø İlk daimi elçi III. Selim tarafından Londra’ya
gönderilen Yusuf Agah Efendi’dir.
Ø Rusya’ya ilk daimi elçilik Kırım Savaşı’ndan sonra
gönderilmiştir.
Ø III. Selimden sonra 40 yıllık kesintiden sonra
1834’de II. Mahmut tarafından daimi elçilik kurma girişimi yeniden uygulamaya
geçmiştir.
Ø 1821’de Reisülküttaplığa bağlı Tercüme Odası
kurulmuştur.
Ø Hariciye Bakanı unvanını alan ilk devlet adamı
Mehmet Akif Efendi’dir.
Ø 1937 ‘de Hariciye Bakanlığına getirilen Mustafa
Reşit Paşa Tanzimat Fermanının düzenleyicisi ve batılılaşma hareketinin
öncüsüdür.
Ø Kırım Savaşı sonrası imzalanan 1856 Paris Antlaşması
ile Osmanlı Devleti Avrupa Konserine girmiştir.
Ø Son elçilik Arnavutluk’a atanmış ve Ukrayna’ya
açılmıştır.
Bölüm 5
Ø Diplomasi çeşitleri:
·
İkili-bilateral
Diplomasi
·
Çok
taraflı-multilateral Diplomasi
·
Zirve
Diplomasisi
Ø Bir egemen devletin uluslararası hukuka konu
olabilmesi için diğer devletler tarafından tanınması gerekir. Bir ülkeyi hukuki
tanımaya de jure tanıma, fiili
tanımaya de facto tanıma denir.
Örneğin Kıbrıs de facto tanınmaktadır.
Ø Tanıma açık veya örtülü olabilir. Bir devlet
başkanının bir ülkeyi ziyaret etmesi o ülkeyi tanıdığı anlamına gelir. BM üyesi
olmak evrensel tanımanın işaretidir.( Tayvan, Kıbrıs ve Kosova istisnadır.)
Ø Büyükelçinin görevleri:
·
Temsil
·
Bilgi toplama ve
rapor etme
·
Müzakere
·
Ülkesinin ve
vatandaşlarının çıkarlarını korumak
·
İstihbarat
Ø Bir ülkedeki devletini temsil mukim büyükelçi aynı
zamanda hükümetini politikasıyla iradesini ve kişiliğini de temsil eder.
Ø Büyükelçi bir ülkenin iç politikasına ilişkin
propaganda yapamaz. Ancak dış politikasına yönelik propaganda yapması meşrudur.
Ø Büyükelçinin dışişleri bakanıyla görüşmesinde
telefon resmi iletişim aracı değildir.
Ø Büyükelçinin bulunduğu ülke ile iletişimi yöntemleri
·
En fazla
resmiyet taşıyan ve en çok kullanılan yazı olan Nota’dır.
·
Aide-Memoire
(Muhtıra)
·
İmzalı mektup
·
Telefon
görüşmesi(resmi sayılmaz)
·
Elektronik
posta(resmi sayılmaz)
Ø Misyon şeflerindeki öncelik sırası görev yaptıkları
ülkenin devlet başkanına güven mektubunu sundukları
tarihe göre saptanır.
Ø Büyükelçinin akredite olması (kabul edilmesi) görev
yaptığı ülkenin agreman vermesiyle
olur.
Ø Persona non grata, istenmeyen kişi demektir.
Ø Mukim diplomatik temsilcilerin tabi oldukları
kurallar 1961 Viyana Sözleşmesi ile belirlenmiştir.
Ø Bir devlet nezdindeki akredite diplomatların tümünü
oluşturan gruba kordiplomatik denir. Kordiplomatiğin başkanlığını duayen yürütür.
Ø Türkiye’nin üye olduğu kuruluşlar:
·
BM
·
DTÖ
·
Avrupa Konseyi
·
İktisadi
İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD)
·
Avrupa Güvenlik
ve İş Birliği Teşkilatı
·
İslam Konferansı
Örgütü
·
Karadeniz
Ekonomik İş Birliği Örgütü
·
Asya Kalkınma
Bankası
·
İkili
diplomaside karar ittifak ile alınırken, çok taraflı müzakerelerde çoğunluk
oyuyla alınır.
Ø Oybirliği aktif destek anlamını taşırken, konsensüs razı olma sayılır.
Ø Ad hoc: Belirli bir sorunu çözmek, belirli bir hedefe
ulaşmak için tek seferle sınırlandırılan, başka amaçlar için genelleştirilmeyen
ulusal ya da uluslararası organizasyon, zirve vs. (1978 Camp David)
Ø İlk dış işleri bakanlığı Fransa’da Kardinal
Richelieu tarafından 1626 yılında kurulmuştur.
Bölüm 6
Ø Diplomasinin araçları
·
Havuç
·
Sopa
·
Kazan-kazan
·
Müzakere
Ø Müzakere ayrımları
·
İkili ve çoklu
·
Anlaşmazlıkları
çözme amaçlı- ortak çıkarlara dayalı işbirliğini geliştirme
·
İlişkileri
normalleştirme amaçlı- mevcut statüyü değiştirme amaçlı
·
Anlaşmaların
uzatılması amaçlı
·
Dünya sahnesine
yeni bir aktör çıkarma amaçlı
·
Gizli ve açık
·
Doğrudan veya
dolaylı
Ø Müzakere öncesi aşamalar:
·
Müzakere gereği
konusunda mutabakat
·
Gündemin
saptanması
·
Müzakerelerin
yeri
·
Müzakerenin
biçimi
·
Zamanlama
·
Müzakerelerin
düzeyi
·
Müzakere
heyetlerinin bileşimi ve düzeyi
Ø Müzakere için ilk adım tarafların müzakerenin
gerekliliği üzerinde görüş birliğine varmasıdır. ( sorunun çıkmaza girdiğinin
kabul edilmesi anlamına gelir.)
Ø Müzakere için ikinci adım müzakerenin mevcut durumun
sürdürülmesine tercih edilmesi hususunda görüş birliğine varılması (müzakerenin
gerçek başlangıcı)
Ø İşbirliği amaçlı müzakereler daha kolaydır ancak
belirli bir siyasi ve dostluk zemininin bulunması gerekir.
Ø Siyaset dışı işbirliği şemalarının geliştirilmesi güven arttırıcı önlemler olarak
adlandırılır.
Ø AB üyeleri arasındaki müzakereler Brüksel’de
sürdürülür.
Ø AB zirve toplantıları Nice antlaşması gereği
Brüksel’de toplanır.
Ø Müzakereler yüz yüze olabileceği gibi, kolaylaştırıcı, hakemlik ve özel temsilci
yetkili kişilerle de yapılabilir.
Ø Zirve toplantıları dışında müzakerelerin en yüksek
düzeyi dış işleri veya ihtisas bakanlarıdır.
Ø Uluslararası gelenekler, ülkeleri uluslararası
müzakerelerde ne şekilde temsil edileceği konusunda serbest bırakmıştır.
Ø Müzakereye katılacak heyet büyükelçi tarafından nota
ile tanıtılır.
Ø Müzakere öncesi temsilciye izleyeceği tutumla ilgili
görev (müzakere) talimatı verilir.
Ø Müzakere tarafların tutumlarını açıklamasıyla
başlar.
Ø Taviz değişimi temelde genel dengeye ulaşmak amacını
güder.
Ø Çok taraflı müzakerelerde oluşan kültürün ana
hatları
·
Oturumların
ülkelerin seçtiği bir başkan ve başkanlık bürosunca yönetilmesi
·
Hazırlıkların ve
sonuçların sekretaryalarca kağıda dökülmesi
·
Müzakerelerin
genel kurul veya alt organlar arasında kademeli yürütülmesi
Ø Büyükelçi dışında başka bir diplomatı heyet başkanı
yapmak ilgilileri son derece aşağılayıcı bir harekettir.
Ø ABD müzakerecisi devleti adına değil yönetim adına
müzakere eder.
Ø AB ile müzakerelerde Konsey dönem başkanlığını
üstlenen ülkenin temsilcisi veya (ortak
politikalar söz konusu olduğunda) komisyon temsilcisi başkanlık eder.
Ø BM Şartı’nın 33. Maddesinde uyuşmazlıkların
çözümünde başvurulacak geleneksel siyasi yöntemleri arasında
·
Müzakere
·
Arabuluculuk
·
İyi niyet
misyonları
·
Araştırma
komisyonları
·
Uzlaştırma gibi
yolları sayar.
Ø Arabuluculuk müzakere yöntemini tamamlayıcı
niteliktedir.
Ø Uzlaştırma: Tarafların güvenine sahip üçüncü bir taraf, temel
sorunları saptamak, gerginliği azaltmak, doğrudan müzakereye girmeye teşvik
etmek amacıyla, anlaşmazlığın tarafları arasında, gayriresmi bir iletişim
olanağı sağlar
İyi niyet
misyonu: Basit bir aracılık
işlevinden ibarettir.Taraflara tavsiyede bile bulunamaz. Sadece mesajları
iletir.
Araştırma
komisyonu: Üçüncü bir tarafın,
uyuşmazlığa ilişkin bulguları araştırarak sonuçlarını taraflara aktarmasıdır.
Ø Arabuluculuğun hakemlik heyetinden farkları:
·
Arabuluculukta
nihai karar verme yetkisi taraflara aittir.
·
Hakemlikte karar
yetkisi hakeme verilmiş olduğundan mahkeme kararı kesindir.
·
Hakemlik hukuki
yönlere yoğunlaşırken, arabuluculuk siyasi etkide bulunmak için kullanılır.
·
Hakemlikte
taraflardan biri kazanır diğeri kaybederken arabuluculukta kazan-kazan
çözümlerine ulaşılır.
Ø Arabuluculuğa siyasi kan davası niteliği kazanmış
uyuşmazlıklarda ve tarafların yönetimlerinin kamuoyları önünde taviz veremeyecek
kemikleşmiş tutumları söz konusu olduğunda başvurulur.
Ø En etkili arabulucu bölgesel düzeyde güçlü ülkeler,
uluslararası düzeyde büyük güçlerdir.
Ø Orta boy ülkeler arasında İsviçre, Avusturya ve
Norveç farklı bir yere sahiptir.
Ø Bazen küçük ülkelerde arabuluculuk
yapabilir.(Cezayir ve Pakistan örneği gibi)
Ø Özel kişiler veya hükümet dışı kuruluşların
arabuluculuğuna ikinci kanal diplomasi
denir.
Ø Ülkeler arasında yazılı mutakabat için kullanılan
terimler
·
Anlaşma
·
Antlaşma
·
Sözleşme
·
Şart
·
Konvansiyon
·
Nota değişimi
·
Protokol
·
Son senet
Ø BM üyelerinin hemen hemen tümünü kapsayan ve hukuki
bağlayıcılık taşıyan sözleşmelere çoğunlukla konvansiyon adı verilmektedir.
Ø En çok başvurulan anlaşma şekli nota teatisi veya mektup
teatisidir.
Ø BM resmi dilleri
·
İngilizce,
Fransızca, İspanyolca, Çince, Rusça ve Arapça’dır.
Bölüm 7
Ø Diplomasideki başlıca değişiklik alanları:
·
Diplomasinin
içeriğindeki değişiklikler
·
Diplomatik
süreçteki değişiklikler
·
Diplomatik
yöntemlerindeki değişiklik
·
Diplomasi
aktörlerin ve diplomatik kanalların çeşitlenmesi
·
Egemenlik
kavramının değişmesi
·
Diplomasi
normlarının yıpranması
·
Uluslararası
toplum ve İlişkilerin demokratikleşmesi
Ø Diplomasinin içeriğine siyasi, ekonomik, kültürel ve
konsolosluk yanında, çevre, enerji, terörizm, insan hakları, doğal afetler,
sınır aşan sular, nükleer silahlar, uyuşturucu kaçakçılığı, mülteciler,
fakirlik ve siber terörizm gibi konular eklenmiştir.
Ø Diplomatik süreçte, iç ve dış politikanın birbiriyle
kaynaşması, mültilateral konferanslarda esnekliğin artması ve resmiyetten
uzaklaşma, gizli diplomasinin önem kazanması alanlarında değişiklikler
olmuştur.
Ø Diplomatik yöntemlerin değişmesi, ikili süper güç
müzakerelerinin yerine liderler arasında çok taraflı görüşmelerin görülmesi,
geçiş diplomasisi veya ihtilaf sonrası yeniden inşa diplomasisi, iyi yönetim
diplomasisinin çıkması, rapor verme işlevinin önemini kaybetmesi, internetin
yaygınlaşması şeklinde olmuştur. Değişmeyen diplomatik yöntemlerde vardır:
·
Kişisel resmi
temas diplomasisi
·
Perde arkası
sessiz diplomasi
·
Oylama yerine
konsensüse ulaşma diplomasisi
Ø Diplomaside artık tek yetkili ulus devletler ve
uluslararası kuruluşlar değildir. Sivil toplum kuruluşları, parlamentolar ve
yerel makamlarda sahneye gelmiştir.
Ø Diplomasi normlarının yıpranması, diplomatların ve
diplomatik misyon binalarının kutsallığının çok gerilerde kalması şeklinde
olmuştur.
Ø Geleneksel diplomasinin konusu devlet temsilcileri
veya diğer uluslararası aktörler arasındaki ilişki iken, kamu diplomasisinin konusu
genelde yabancı toplumlardaki halk ve özelde belirli gayri resmi gruplar,
kuruluşlar ve kişilerdir.
Ø Geleneksel diplomasinin başlıca aracı set güç iken,
kamu diplomasisinin başlıca aracı yumuşak güçtür.
Ø Geleneksel diplomaside aktörlerin rolleri ve sorumluluklarının
kesin çizgilerle saptanmış olduğu varsayılırken bugün karmaşık bir dünya
mevcuttur.
Ø Kamuoyu diplomasisi için elçiliklerde bulunan ve
yerel medya ve sivil toplum temsilcileri ile temas için görevlendirilen memura
basın veya enformasyon ataşesi denir.
Ø Kamuoyu diplomasisinin en rahat hatta sınırsız
uygulandığı ülke ABD’dir.
Ø Kamuoyu diplomasisinde başlıca aktör dış işleri
bakanlıklarıdır.
Ø Diplomaside yeni alanlar:
·
Çevre
diplomasisi
·
İnsan hakları
diplomasisi
·
İnsani diplomasi
·
Enerji diplomasisi
Ø Çevre diplomasisi 1960’lardan sonra gündeme gelmeye
başlamıştır. Bu konudaki ilk büyük girişim 1972’deki Stockholm Konferansı veya
BM İnsan Çevresi Konferansı’dır. Bu konferansta BM Çevre programı kurulması
kararlaştırılmış ve BM İnsan Çevresi Bildirisi kabul edilmiştir.
Ø Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların
gereksinimlerini karşılama yeteneğinden ödün vermeden karşılayan kalkınma
anlamına gelen sürdürülebilir kalkınma kavramı ilk defa 1987 Brundtland
Raporu’nda kullanılmıştır.
Ø 1992’de Rio’ da gerçekleştirilen konferansta:
·
Bir eylem planı
olan Gündem 21 ve Orman Prensipleri kabul edilmiştir.
·
BM İklim
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi imzaya
açılmıştır.
·
BM Çölleşme ile
Mücadele Sözleşmesi hazırlanmıştır.
Ø 2002’de Johannesburg’ta Çevre ve Kalkınma Zirvesi
yapılmıştır.
Ø BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi çerçevesinde
1997’de Kyoto Protokolü hazırlanmış ve söz konusu protokol 2005’de yürürlüğe
girmiştir.
Ø GYÜ’lerin sera gazını gelişmiş ülkelerin yaydığını
iddia etmesi ortak fakat
farklılaştırılmış sorumluluklar olarak ifade edilmiştir.
Ø İlgili sözleşmelere taraf olsun veya olmasın bazı
haklar uluslararası hukuk niteliği kazanmıştır.Bunlar
·
Soykırım
·
Kölelik ve köle
ticareti
·
Cinayet ve
insanların kaybedilişleri
·
İşkence veya
zalimce, insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele
·
Sistematik ırkçı
ayrımcılığı
Ø İnsan hakları kavramı 1970’lerden sonra uluslararası
düzeyde yer bulmaya başlamıştır.
Ø İnsan hakları konusunda kendisinden emin olan
ülkeler arasında İskandinav ülkeleri, Hollanda, Kanada ve Avustralya
sayılabilir
Ø BM’ nin insani yardım konusunda faaliyet gösteren
kuruluşları
·
Çocuklara Yardım
Fonu (UNICEF)
·
Kalkınma
Programı (UNDP)
·
Dünya Gıda
Programı (WFP)
·
Mülteciler
Yüksek Komiserliği (UNHCR)
Ø Dünya Gıda Programı ülkemizi yükselen donör olarak nitelemiştir.
Ø Enerji politikalarında ana hedefler:
·
Enerji
kaynaklarının güvenliği
·
Enerji
ulaşımının güvenliği
·
Fiyat
istikrarının sağlanması
·
Enerjinin düşük
maliyetle elde edilmesi
·
Talep edilen
miktarda ve kalitede pazarlara ulaştırılması
Ø Türkiye’nin bilinçli ve çok yönlü enerji diplomasi
uygulamaya başlaması Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı projesiyle olmuştur.
Bölüm 8
Ø TBMM’nin ilk ulusal hükümeti 3 sayılı kanun ile 2
Mayıs 1920’de kurulmuştur.
Ø Dış işleri bakanlığı kalıcı bir örgütlenmeye 1927’de
kavuşmuştur.
Ø Ankara’ya ilk ulusal temsilci Sovyetler Birliği
tarafından gönderilmiştir. Daha sonra Gürcistan, Afganistan, Azerbaycan ve
Bulgaristan göndermiştir.
Ø TBMM hükümeti ilk temsilcileri Bakü, Roma, Tiflis ve
Moskova’ya açmıştır.
Ø Cumhuriyetin ilanından sonra İstanbul’daki
temsilcilerle irtibatı sağlamak için Dersaadet Murahhaslığı (İstanbul
Temsilciliği) oluşturulmuştur.
Ø BM nezdindeki ilk daimi temsilcilik 1947’de
açılmıştır.
Ø Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine işçi olarak giden
vatandaşlara hizmet amacıyla Sosyal İşler Müşaviri unvanıyla din adamları
gönderilmiştir.
Ø 1973’te Los Angeles başkonsolosu Mehmet Baydar ve
yardımcısı Bahadır Demir, 1975’te Viyana büyükelçimiz Danış Tunalıgil ermeni
saldırıları sonucu şehit edilmiştir.
Ø AB’ye ilk başvuru 1987’de Turgut Özal tarafından
yapılmıştır.
Ø Suriye ve Irak ile Fırat suları konusunda yaşanan
sorunlar sebebiyle su uzmanları
kadrosu oluşturulmuştur.
Ø 1999 AB Helsinki Zirvesinde adaylığımız resmen kabul
edilmiştir.
Ø Kadın diplomatların 20 tanesi büyükelçi unvanını
almış, 13 tanesi yurtdışında büyükelçilik yapmaktadır. Ayrıca dış işleri
bakanlığının %25’i kadındır.
Ø TC’nin bugün faal 119 elçilik, 11 Daimi Temsilcilik
ve 76 Başkonsolosluk olmak üzere toplam 206 dış misyonu bulunmaktadır.
Ø Yıllık bütçe görüşmeleri bakanın dış politika
hakkında en kapsamlı sunuşunu yapmasına vesile olur.
Ø Yabancı başkonsoloslukların bakanlıkla teması rutin
vatandaşlık konularıdır ve bu konular dış politika kapsamı dışındadır.
Ø Multilateral ilişkilere öncelik verilmemesinin
nedenleri arasında, yeteri kadar faydalı bulunmaması, aşırı güvenlik ve ulusal
çıkar düşüncesi sebebiyle şüpheyle ve savunmacı bir anlayışla yaklaşılması,
teknik personel ve tecrübe yetersizliği sayılabilir.
Ø Konsolosluğun görev alanı vatandaşlık işlemleri iken
büyükelçilik genellikle ekonomik konularda destek talebiyle karşılaşılır.
Ø Dışişleri Bakanlığı son teşkilat kanununda
uluslararası hukuk alanına öncelik verilmiştir.
Ø Protokol Genel Müdürlüğü hizmetleri genelde nankör bir niteliğe sahiptir. En ufak
bir eksiklik hemen medyada yer bulur.
Ø Dış İşleri Bakanlığı’nda aday memur olarak görev
yapan kişi bir yıl sonra 3. Katip unvanını alır.
Ø Kararlarını dışişleri bakanlığına danışmadan alan
ilk siyasetçi Özal’dır.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilmerhabaaaaa elinizdeki notlardan faydalanabilirmiyimm
YanıtlaSillütfen ulaşın 05343310444