5 Ocak 2014 Pazar

AÖF Uluslararası İlişkiler Türk Dış Politikası I Çalışma Notları

Türk Dış Politikası

Bölüm 1


Ø  1878 tarihli Berlin Antlaşmasından sonrası Osmanlı dış politikasının dönüm noktasıdır. İngiltere Osmanlı’nın korumalığını bırakmış, yeni politikasında Yunanistan ve Ermenistan önem kazanmış ve Osmanlı artık Almanya’ya yaklaşmaya başlamıştır.

Ø  Karlofça Antlaşması Osmanlı topraklarını paylaşmaya yönelik ilk uluslararası antlaşmadır.

Ø  Berlin Antlaşmasıyla

·         Bosna-Hersek’in muhtariyetliği kaldırılmış fakat Avusturya-Macaristan’a geçici olarak bırakılmıştır.
·         Bulgaristan üçe bölünmüştür.(Bulgaristan prensliği, Doğu Rumeli ve Makedonya)
·         Rusya Doğubayazıt ve Eleşkirt’i Osmanlıya verdi. Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsızlık kazandı.
·         Boğazların statüsü korundu.
·         Girit Osmanlıya bırakıldı.
·         Osmanlı Vilayet-i Sitte de reform yapmayı kabul etmiştir.
Ø  Vilayet-i Sitte
·         Erzurum
·         Van
·         Elazığ
·         Diyarbakır
·         Sivas
·         Bitlis

Ø  Weltpolitik emperyalizm demektir.

Ø  Abdülhamit tarafından Almanya’ya verilen ilk imtiyaz 1888 yılında demiryolu yapımıyla ilgilidir.

Ø  Berlin Antlaşması sonucu denge politikasının sürdürülmesinin imkânı kalmadığından Abdülhamit politikasına Almanya’ya yaklaşarak yürütmüştür.

Ø  Jön Türkler amaçlarına 1908 yılında ulaşmışlardır.

Ø  1908 Jön Türk ihtilalinden sonra kurulan Kamil Paşa döneminde

·         Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti.
·         Avusturya-Macaristan Bosna-Hersek’i ilhak etti.
·         Girit Yunanistan ile birleşmek istediğini ilan etti.
Ø  1909 - 31 Mart Vakası İttihat ve Terakki Cemiyetine muhalefet edenlerce başlatılmış ve Selanik’te hazırlanan Hareket Ordusunca bastırılmıştır.

Ø  I. Balkan Savaşının en önemli konusu Makedonya’nın geleceği olmuştur.

Ø  I. Balkan Savaşları sonunda imzalanan Londra Antlaşmasına göre;

·         Edirne Bulgaristan’a bırakılmıştır.
·         Girit Yunanistan ile birleşmiştir.
·         Arnavutluk bağımsızlık kazanmıştır.

Ø  II. Balkan Savaşı sonunda Edirne ve Kırklareli geri alınmıştır.

Ø  Bulgaristan ile İstanbul Antlaşması (bugünkü sınırlar çizilmiştir), Yunanistan ile Atina Antlaşması (girit, yanya ve Selanik yunanlara bırakılmıştır) imzalanmıştır.

Ø  1912-14 yılları arasında Osmanlı’nın uğraştığı sorunlar

·         Balkan Savaşları
·         Trablusgarp Savaşı
·         Ermeniler sorunu
·         1.Ordunun başına bir Alman generalinin getirilmesi ve Çarlık Rusya’nın buna verdiği tepkidir.
Ø  1908-1914 yılları arasında amaç imparatorluğunu bütünlüğünün korunmasıdır.

Ø  Birinci Dünya Savaşı’nın çıkış nedenleri

·         Sömürgecilik ve emperyalizm
·         Almanyanın güvenlik sorunu
·         Avrupa da bozulan güç dengesi ve uluslararası güvensizlik
·         Fransız devrimi ve sonrası gelişmelerin etkisi
·         Osmanlı mirası üzerine çatışma
Ø  Osmanlı I.Dünya Savaşında Kafkas, Çanakkale ve Süveyş cephelerinde savaşmıştır. Ayrıca yardım olarak Irak, Makedonya, Galiçya ve Romanya cephelerinde savaşmıştır.



Bölüm 2


Ø  32 devletin katılımıyla başlatılan Paris Barış Konferansında ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya etkiliydi.

Ø  Atatürk Anadolu’ya geçtiğinde mandacılık, yöresel kurtuluş ve tam bağımsızlık seçenekleri vardı.

Ø  Erzurum ve Sivas kongreleri tartışmaları sonucunda Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşması için diplomasi ve savaş metotlarının kullanılacağı ortaya çıkmıştır.

Ø  Misak-ı Milli’de Arapların oturduğu yerler, Kars, Ardahan ve Batum vilayetlerinde halk oylaması yapılması gerektiği belirtilmiştir.

Ø  Ankara’da açılan ilk büyükelçilik Sovyet Rusya’ya aittir.

Ø  TBMM ilk elçisini Afganistan’a atamıştır.

Ø  Ermenilerle imzalanan Gümrü Antlaşması TBMM’nin imzaladığı ilk antlaşmadır.

Ø  20 Ekim 1921’se Fransa ile Ankara Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile bir Avrupa devleti ilk defa TBMM’yi jure görmüştür.

Ø  Avrupa da açılan ilk temsilcilik Roma temsilciliğidir.

Ø   Lozan’a giden heyet

·         Dışişleri Bakanı İsmet Bey
·         Sağlık Bakanı Rıza Nur Bey
·         Maliye Bakanı Hasan Bey
Ø  Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923’te imzalandı, 23 Ağustosta onaylandı.(143 madde ve 17 adet ek)

Bölüm 3


Ø  1925’te Locarna Antlaşması oldu.27 Ağustos 1928’de Briand-Kellog Paktı yapıldı ve Türkiye’de üye oldu.
Ø  TC Devletinin dış politikasının temel nitelikleri:
·         Egemenlik ve eşitlik ilişkisine dayalı ilişkiler
·         Antlaşmalara ve hukuka saygı
·         Uyuşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi
·         İttifaklara katılmama
·         Uluslararası örgütlere karşı izlenen çekimser politika
·         Mevcut dengeleri koruma
·         Batılılaşma ve demokratikleşme

Ø  Atatürk’ün stratejileri:
·         Gerçekçi olması
·         Taktikler geliştirmesi
·         Diyaloğa açık olunması
·         Geçmişler dersler çıkarılması
·         Uluslararası alanda aktif fakat serüvencilikten uzak dış politika izlemek
·         İrredentist olunmaması, ırkçılığın reddedilmesi
·         Yurtta barış dünyada barış
·         Kendi gücüne dayanma
Ø  Musul konusunda İngilizlerle ilk önce Haliç Konferansı düzenlendi ama sonuç çıkmadı.(Hakkari Nasturi İsyanı)

Ø  Lozan sonrası ülkelerle yaşanan sorunlar:

İngiltere:         Musul, yabancı okullar

Fransa:            Yabancı okullar, Bozkurt-Lotus, borçlar, Suriye sınırı

İtalya:             12 ada ve diğer adalar sorunu

Yunanistan:    Mübadele ve Patrikhane

Sovyetler:       Sorun yok.(Hatta 1928 silahsızlanma konferansına davet etmiştir.)

ABD:              Sorun yok.(Lozan’ın kabul antlaşması yapıldı sadece.)

Almanya:        1933 Hitlere kadar sorun çıkmamıştır.

İran:                Sorun olmasa da bazı sebeplerden dolayı ilişkiler zayıf kalmıştır.

Ø  1930-38 arası dış politika
İngiltere:        Türkiye İtalyan tehlikesine karşı bu ülkeye yaklaştı. Dış ticaretteki Alman payını bu ülke ile dengelemeye çalıştı. Türkiye dış politikada İngiltere ile aynı hareket etti. Hatay sorununda ve Boğazlar Sözleşmesinde Türkiye’yi destekledi.
Fransa:                      Sancak sorunu
İtalya:             Anadolu topraklarının genişleme alanı olduğunu belirtti. Boğazlar sözleşmesini imzalamak için Habeşistan’daki haklarının tanınmasını şart koştu.
Yunanistan:   Bulgaristan’a karşı Samimi antlaşma ve Balkan Antantı imzalandı.
Sovyetler:       Birinci Beş Yıllık Plan’ın hazırlanmasında yardım etti. Türkiye’nin İngiltere ve Fransa ile ilişkilerini geliştirmesi ve Boğazlar sözleşmesi iki devlet arasındaki ilişkilerin gerginleşmesine neden oldu.
ABD:              Büyükelçi John Van A. Mac. Murray sürekli Ankara’da oturmaya başladı.
Almanya:       Revizyonist politika, Balkan Paktı ve Boğazlar sözleşmesi sebebiyle ilişkiler geliştirilemedi.
İran:               1932’de sınır ve dostluk antlaşmaları yapıldı. Milletler Cemiyeti Konseyi üyeliğine adaylığından Türkiye lehine çekildi, Atatürk’ün ölümünden sonra sarayda bir ay yas ilan edildi.
Ø  Türkiye İspanya’nın önerisiyle 1932 ‘de Milletler Cemiyetine, 1934’te Balkan Paktı’na (Yunanistan-Romanya-Yugoslavya-Türkiye), 1937’de Sadabat Paktına (İran-Irak-Afganistan-Türkiye)

Bölüm 4


Ø  Almanya II. Dünya Savaşı öncesi sırayla Saar bölgesi, Avusturya, Çekoslovakya’nın Südet bölgesi, Polanya’nın Danzig bölgesi ve Polonya’ya sahip olmuştur.

Ø  Türkiye’nin Lozan’dan ikinci dünya savaşına kadar imzaladığı antlaşmalar:

·         1928 Briand-Kellog Paktı
·         1925 SSCB ile Dostluk Antlaşması ve İşbirliği Antlaşması
·         1928 Afganistan ile Dostluk ve İşbirliği Antlaşması
·         1928 İtalya ile Tarafsızlık, Uzlaşma ve Yargısal Çözüm Antlaşması
·         1932 İran ile imzalanan Dostluk Antlaşması ile Güvenlik,Tarafsızlık ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması
Ø  Almanya Sovyet saldırısında Stalingrad hattını geçemediler.

Ø  19 Ekim 1939’da Ankara Paktı imzalandı.(Türkiye-Fransa-İngiltere)

Ø  1941-43 yılları arasında Türkiye Polonya Sendromu yaşamıştır.

Ø  25 Mart 1941’de SSCB ile Saldırmazlık bildirisi yayınlanmıştır.

Ø  18 Haziran 1941’de Almanya ile Türk-Alman Dostluk Antlaşması imzalanmıştır.

Ø  İkinci cephenin Normandiya kıyılarında açılmasına Quebec Konferansında karar verildi.Ayrıca Romanya’ya hava saldırısı için Türkiye’nin kullanılmasında anlaşıldı.

Ø  İkinci cephenin Normandiya kıyılarında açılmasının netleştirilmesi Moskova Konferansı ile olmuştur.

Ø  Moskova, Tahran ve Yalta Konferansı’na 3 liderde katılmıştır.

Ø  I. Kahire Konferansı Türk ve İngiliz Dış işleri bakanları arasına yapılırken, II Kahire Konferansı  Churcill, Roosevelt ve İnönü arasında yapılmıştır.

Ø  Yalta Konferansında Sovyetlerin boğazlardan daha geniş bir geçiş serbestliği verilmesine ve savaşa katılmayanların BM kurucu üyeliğine katılamayacağı kararı alınmıştır.

Bölüm 5


Ø  NATO 4 Nisan 1949’da Washington Antlaşması ile kurulmuştur. Türkiye NATO’ya 1952’de üye olmuştur.

Ø  NATO’nun birimleri
·         Kuzey Atlantik Konseyi
·         Savunma ve Nükleer Planlama Komitesi
·         Askeri Komite
·         Sekreterlik

Ø  Türkiye NATO’ya alternatif olarak Doğu Akdeniz Savunma Paktı’nı önermiştir.

Ø  Türkiye NATO’ya ilk başvurusunu 11 Mayıs 1950’de Şemsettin Günaltay hükümeti zamanında başvurmuştur.

Ø  1 Ağustos 1950’deki ikinci başvuru da İngiltere, Danimarka ve Norveç tarafından engellenmiştir.

Ø  Türkiye’nin NATO’ya kabul edilmeyişinin sebepleri:

·         Bazı kurucu ülkelerin kendilerinden uzak olan Türkiye için savaşa girmekten çekinmeleri
·         Türkiye’nin güvenliği için girişilecek savaşın kendilerini ilgilendirmediğini düşünmeleri
·         ABD’nin yapmış olduğu ekonomik payın daha fazla sayıya bölünmesini istememeleri
·         İngiltere’nin orta doğudaki çıkarlarının etkileneceğini düşünmesi

Ø  ABD başkanı Eisenhower 1953’de kitlesel karşılık doktrinini yayınlamıştır. Bu doktrin 1957’de esnek karşılık doktrini olarak değişmiştir.

Ø  25 Ekim 1959’da ABD İzmir-Çiğli’deki üssüne jupiter adlı füzelerin yerleştirmiştir.

Ø  Türkiye’nin ABD ve NATO ile imzaladığı antlaşmalar:,

·         ABD ile Türkiye Arasında Karşılıklı Güvenliğe İlişkin Anlaşma
·         NATO Kuvvetler Statüsü Antlaşması
·         Askeri Tesisler Anlaşması (ABD ile yapıldı, uzun yıllar tartışıldı)
·         Türk-Amerikan Güvenlik ve İşbirliği Anlaşması

Ø  Stalin Marshall Planına alternatif olarak Kominform’u kurmuştur.

Ø  Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya ile 28 Şubat 1953’de Balkan Paktını kurmuştur.(Balkan Antantı ile karıştırma)

Ø  Türkiye balkan ülkeleriyle blok siyaseti yürüttüğü için o ülkelerden gelen teklifleri reddetmiştir.

Ø  Orta Doğu Kumandanlığı projesinin Mısır tarafından reddedilmesi İngiltere’nin prestijini yok etmiştir.

Ø  İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke olan Türkiye bu sebeple ve batı bloğunda yer alması nedeniyle arap devletleri ile ilişkisini düzeltememiştir.

Ø  ABD’nin Kuzey İttifakı projesi kapsamında Türkiye, İran, Irak, Pakistan ve İngiltere ile 24 Şubat 1955’de Bağdat Paktını kurmuştur.

Ø  Süveyş Krizi sonrası Mısır ve Suriye’nin Sovyetler birliğine yakınlaşması nedeniyle 1957’de Eisenhower Doktrini yayınlanmıştır. Doktrine göre komünizme karşı direnmek için yardıma ihtiyaç duyan Orta Doğu ülkelerine askeri ve ekonomik yardım sözü verilmiştir. Bu doktrin Lübnan ve Irak dışında hiçbir Arap ülkesinde kabul görmemiştir.

Ø  1958’de darbe ile Irak yönetimini ele geçiren hükümet 1959’da Bağdat Paktından ayrılmıştır. Bunun üzerine paktın adı CENTO olmuştur.

Ø  Kıbrıs 1950’li yılların ortalarından itibaren Türkiye’nin Milli davası haline gelmiştir.

Ø  Yunanistan’da eğitilip Kıbrıs adasına gönderilen örgüt EOKA’dır.

Ø  Kıbrıs konusunda İngiltere kendi kendine yönetme siyaseti izlerken Yunanistan enonis, Türkiye ise taksim talebinde bulunuyordu.

Ø  16 Ağustos 1960’da Lefkoşe Antlaşmasıyla Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmuştur.

Ø  AET ile başlayan müzakereler 27 Mayıs darbesi ile süresiz ertelenmiştir.

Bölüm 6


Ø  Günümüzde geçerli olan nükleer denge anlayışı dehşet dengesidir.

Ø  ABD’nin Sovyetler karşısında güç kaybetmesinin nedenleri:
·         Vietnam Savaşı
·         Avrupa ülkelerinin kendi ayakları üzerinde durmaya başlaması
·         Watergate Skandalı
·         SSCB’nin Orta Doğu ve Doğu Avrupa’daki zayıf ülkelere yardımlara başlaması
·         İsrail-Arap ülkeleri geriliminde İsrail’i desteklemesine karşın Sovyetlerin Arapların yanında yer alması
·         Bağlantısızlar adında üçüncü bir bloğun oluşmaya başlaması

Ø  1960-1970 döneminde Türkiye’nin dış politika oluşturmasına etki eden faktörler:

·         J.F. Kennedy tarafından açıklanan esnek karşılık doktrini
·         Türkiye’deki nükleer silahların kontrolünün ABD’de olması
·         Herhangi bir saldırıda NATO’nun vereceği tepkinin belirsizliği
·         Küba Krizinde ABD’nin Türkiye’deki füzelerini kaldırması nedeniyle Türkiye’nin yalnız bırakılabileceği algısı (Bu durum Türkiye’yi farklı alternatifleri gözden geçirmesine neden olmuştur.)
Ø  1960-1970 döneminde Türkiye dış politikasında II. Dünya Savaşı sonrası çizilen dış politika çizgisinde fazla bir değişim olmamıştır. Tek fark DP döneminde SSCB için oluşturulan kesin kesin uzaklık politikası değiştirilerek, ilk defa SSCB ile ilişkiler yakınlaştırılmıştır. Yine bu dönemde Türkiye ideolojik davranmak yerine reel politikayı dikkate almıştır.

Ø  1962 Küba krizinden Türkiye’nin aldığı ders, tek yanlı politikanın zararının görülmesi ve dış politika kararlarında artık önce karar alıp sonra müttefiklere danışma usulünün benimsenmesi gerektiğinin anlaşılmasıdır.

Ø  Türkiye’nin dış politikada farklı alternatifleri düşünmesinin bir nedeni de Kıbrıs konusundaki Johnson Mektubudur. (1964)

Ø  ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde yaşanan sorunlardan biri olan askeri üslerin durumu 3 Temmuz 1969 ‘da Demirel hükümetince imzalanan Ortak Savunma İşbirliği Antlaşması ile nispeten düzeltilmiştir.

Ø  Türkiye ABD’nin önerdiği Çok Taraflı Kuvvet projesini Kıbrıs konusunda SSCB’nin desteğini alma ümidiyle reddetmiştir.

Ø  ABD başkanı Johnson Kıbrıs konusunda bir özel temsilcisini Kıbrıs’a göndermiştir. Özel temsilcinin hazırladığı Acheson Planı Türkiye tarafında kabul edilirken Rumlar tarafından resmen reddedilmiştir.

Ø  Türkiye’nin 1967’de Kıbrıs konusunda Yunanistan’dan talepleri arasında:

·         Adada bulunan Yunan askerlerinin geri çekilmesi
·         Adadaki Ulusal Muhafızların dağıtılması
·         Kıbrıslı Türklerin yaşadığı bölgede yerel yönetim ve polis teşkilatını kurması
·         Saldırılardan doğan can ve mal kayıplarının tazmin edilmesi
Ø  Türkiye’nin talepleri ABD’nin gönderdiği arabulucu Cyrus Vance’nin desteği ile Yunanistan tarafından kabul edilmiştir.

Ø  AET ile Türkiye arasındaki 1960 darbesi ile kesilen ilişkiler 1962’de tekrar başlamış ve AET ile 12 Eylül 1963 ‘de Ankara Antlaşması yapılmıştır.

Ø  Yine AET ile 22 Temmuz 1970’de Katma Protokol imzalanmış ve 1 Ocak 1973’te yürürlüğe girmiştir.

Bölüm 7


Ø  Varşova Paktının organları
·         Siyasal danışma komitesi
·         Savunma bakanları komitesi
·         Silahlı kuvvetler ortak komutanlığı
·         Askeri konsey
Ø  1970-1980 arasında Haşhaş sorunu ve Kıbrıs konusundaki ABD’nin tutumu Türk dış politikasının çeşitlenmesinin gereğini ortaya çıkarmıştır.

Ø  Rumların kurduğu Kıbrıslı Savaşçıların Ulusal Örgütü’ne karşı, Burhan Nalbantoğlu, Rauf Denktaş ve Kemal Tanrısevdi Türk Mukavemet Teşkilatını kurmuştur.

Ø  İsmet İnönü’ye gönderilen Johnson Mektubunda sonra adaya askeri bir müdahale yapılamamasının nedenleri arasında:

·         Olası müdahalenin başarısız olması
·         NATO müttefiki olan Türkiye ile Yunanistan’ın savaşma ihtimali
·         ABD’nin kesin karşı olması
·         Sovyetlerin Rum yanlısı tutumu
Ø  21 Nisan 1967’de Yunanistan’da askeri darbe olmuş ve yönetime Albaylar Cuntası el koymuştur.

Ø  Kıbrıs Barış Harekâtına Yunanistan’ın ilk tepkisi NATO’dan ayrılmak olmuştur.

Ø  Yunanistan’ın tekrar NATO’ya katılması 12 Eylül darbesi sonucu yönetime gelen askerin Rogers Planı sonucu ikna edilmesi ile olmuştur.

Ø  Kıbrıs’a I. Harekât meşru görülürken II. Harekât tüm dünyadan sert tepkiler almış ve işgal olarak adlandırılmıştır.

Ø  Barış harekâtının ilkinde adanın %7 sini eline geçiren Türkiye ikinci harekâtta % 37’sini ele geçirmiştir.

Ø  Türkiye Kıbrıs’ta federatif bir hükümet sistemi istemiştir.

Ø  ABD’nin ambargo uygulamasına destek veren lobiler

·         AHEPA
·         AHI
·         Yunan Ortodoks Kilisesi
·         İsrail lobisi

Ø  Ambargo kararına Türkiye çok sert tepki göstermiş ve sonrasında 13 Şubat 1975’de Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulduğunu ilan etmiştir.

Ø  Ambargo 1978 yılında Carter tarafından kaldırılmıştır.

Ø  Carter yönetimi Türkiye ile 29 Mart 1980 yılında o zamana kadar yapılmış en kapsamlı antlaşma olan Savunma ve Ekonomik İşbirliği Antlaşması’nı yapmıştır.



Ø  İngiltere’nin Kıbrıs sorununda ilgisizliğinin ve Rumları desteklemesinin nedenleri arasında:

·         Mevcut statüsünü korumak amacıyla çoğunluğu oluşturan tarafı seçmesi
·         Kuzey İrlanda sorunuyla meşgul olması
·         Diplomatik yolların denenmesi gerektiğine inanması
·         Yunanistan ile muhtemel bir çatışma yaşamak istememesi
·         Adadaki üslerini koruma arzusu
·         Kıbrıs ile var olan ticari ilişkiler
Ø  1973’de AET ile imzalanan katma protokol gereği 22 yıl sonra gümrük birliği gerçekleşecekti. Takvime uyulmuş ve 31 Aralık 1995’de gümrük birliğine geçilmiştir.

Ø  Johnson mektubu, Amerikan ambargosu ve petrol krizi sürecinde yaşananlar Türkiye’nin Ortadoğu’da Arap yanlısı bir siyaset izlemesine yol açmıştır.

Ø  Bu yıllarda Türkiye FKÖ tanımış, BM’de Arap ülkeleriyle birlikte Siyonizm’in ırkçılık olduğu karara  oy vermiş, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesini istemiş, İsrail ile ilişkilerini tamamen sonlandırmamalarını istemiştir.

Ø  1975’de Irak ile İran arasında Cezayir Antlaşması imzalanmıştır.

Ø  Türkiye Kıbrıs konusunda hiçbir zaman Arap dünyasından istediği desteği alamamıştır. Bunun nedeni Rumların bağlantısızlar içinde yer alması ve Arap devletleri ilişkilerde sıkça gündeme gelen değişimlerin yarattığı güvensizliktir.

Ø  1970’li yıllarda Bağlantısız Afrika ülkeleri Kıbrıs konusunda Rum tarafını desteklemiştir.

Ø  Türkiye’nin 1964’te Ege karasuları sınırını 6 mile çıkaracağını açıklamasına, Yunanistan Ege’deki adalarını silahlandırarak cevap vermiştir.1974 Barış Harekâtı ile Ege sorunu alevlenmiştir.

Ø  Ege sorunu üç temel sebebe dayanmaktadır:

1)      Kıta sahanlığı
2)      FIR hattı
3)      Ege adalarını silahlandırılmasıdır.
Ø  Yunanistan’ın karasuları sınırını 12 mile çıkarma açıklamalarına Türkiye sert tepki göstermiş ve NATO’dan bağımsız tek ordusu olan dördüncü orduyu Ege’de oluşturmuştur.

Ø  Casus Belli Latince bir kelime olan savaş sebebi demektir.

Ø  Yunanistan ile 11 Kasım 1976’da imzalanan Bern Anlaşması ile kıta sahanlığına ilişkin tek taraflı açıklamalar engellenmiştir.

Ø  Türkiye ve Yunanistan karşılıklı yayınladıkları NOTAM’larla Ege’deki sivil uçuşları yasaklamıştır.22-23 Şubat 1980’de karşılıklı olarak NOTAM’ları kaldırmışlardır.

Bölüm 8


Ø  1980-1990 yıllarını etkileyen olaylar arasında
·         Yıldız Savaşları Projesi
·         Reagen Doktrini
·         Yeşil Kuşak Projesi
·         İran-İslam Devrimi
·         Çin’in anti-hegemonyacı politikası sayılabilir.
Ø  Yıldız savaşları projesi ABD’nin 1980’lerde başlattığı bir nükleer savunma projesidir. Amaç nükleer silahların kullanım aşamasında uzaydan lazer vb. ışınlarla imha edilmesidir.

Ø  Reagen Doktrini tüm anti-komünist ve anti-Sovyet hareketlerinin ABD tarafından desteklenmesi üzerine kurulur.

Ø  Yeşil Kuşak Projesinin amacı ABD için ılımlı İslam ülkeleriyle işbirliği yapmak ve Sovyet yayılmacılığını durdurmaktır. Bu kapsamda Türkiye’de imam hatipler açılmış, din dersi zorunlu hale gelmiştir. Amaç İran’daki radikal İslam’a karşı ılımlı İslam oluşturmaktır.

Ø  1980’lerde dış politika açısından ASALA ve PKK önemli yer teşkil etmiştir.

Ø  24 Ocak kararlarının mimarı olması nedeniyle darbe sonrası asker ekonominin başına Turgut Özal’ı getirmiştir. IMF’de ve büyük devletlerde konjonktür gereği Türkiye’ye destek vermiştir.

Ø  1980-83 arası (askeri dönem) Türkiye ile ABD arasının en iyi olduğu dönemdir. Askeri yönetim her konuda ABD politikasını aynen uygulamıştır.

Ø  Reagen’ın başkan olmasıyla yeni soğuk savaş dönemine girildiği kabul edilir.

Ø  Türkiye bu dönemde ABD’nin ülkede çevik kuvvet oluşturma isteğini reddetmiştir. Sebebi ise ABD’nin bu kuvveti İsrail’e yardım amaçlı kullanma ihtimali ve bu durumun Araplarla Türkiye’nin arasını açması ile ABD’nin bu gücü NATO’ya danışmadan kullanma durumudur.
Ø  ABD Türkiye’ye yaptığı yardımlarda 7/10 oranını uyguluyordu. Yani Türkiye’ye 10 yardım yapılıyorsa Yunanistan’a da 7 yardım yapılıyordu.

Ø  1983 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilmiş ve ABD tanımadığı gibi Pakistan ile Bangladeş’in tanıma girişimini de engellemiştir.

Ø  Bu dönemde ABD ile Türkiye arasındaki sorunlar

·         Kıbrıs (tanınmaması)
·         Ermeni soykırımı
·         7/10 oranı ve ekonomik yardımlar (yetersiz bulunması)
·         Kürt sorunu (PKK’nın desteklenmesi) sayılabilir.
Ø  Bu dönemde Türkiye’nin NATO ile yaşadığı sorunlar arasında
·         Esnek karşılık strateji nedeniyle güvenlik endişesinin giderilmemesi
·         Doğu Avrupa ülkelerinden kaldırılan füzeler nedeniyle oluşan boşluğun Türkiye’ye füze kurulması ile doldurulmak istenmesi
·         ABD’nin alandışılılık projesi (NATO’nu üye olmayanlara da müdahale etmesi projesi)
·         Limni adasının Yunanistan tarafından silahlandırılmak istenmesi

Ø  Özal döneminde Yunanistan ile iyi ilişkiler kurulması isteğine karşın Yunanistan
·         Kıta sahanlığı meselesini UAD’ye götürme isteğini yinelemiştir.
·         Ege’de petrol arama girişimine başlamıştır.
·         Bulgaristan ile dostluk antlaşması imzalayarak askeri birliklerini Türkiye sınırına kaydırmıştır.
·         Askeri harcamalarını arttırmıştır.
·         Türk tarafından gelen talepleri Kıbrıs ve Ege şartlarına bağlamıştır.
·         Yunanistan Yargıtay’ı Batı Trakya’da Türk bulunmadığı kararını almıştır.

Ø  1988 Dünya Ekonomik Formunda Özal ile Papandreau Türkiye’nin AET’ye tam üyeliği ile ilişkili girişimde bulunmuş ancak başarılı olmamıştır. Bu girişime Davos Ruhu denmiştir.

Ø  1980’lerde Türkiye’nin Ortadoğu ile ilişkilerini belirleyen temel etkenler, Yeşil Kuşak Projesi ve Sovyet Birliği’nin Afganistan’ı işgali ile Avrupa’dan uzaklaşılmasıyla ekonomik ve siyasi olarak Ortadoğu ülkelerine yaklaşmaktır.

Ø  İKÖ ilk defa 1983’de başbakanlık düzeyinde, 1984 yılında da Cumhurbaşkanlığı düzeyinde temsil edilmiştir.

Ø  Türkiye’nin İran ile ilişkilerinde İran’ın Türk rejimini değiştireceği endişesi, kürtlere destek vermesi ve ABD müttefiki Türkiye’nin İran tarafınca güvenilmez bulunması noktalarında seyretmiştir.

Ø  Bu dönemde Irak ile PKK ve sınır ötesi takip ile Fırat ve Dicle suyu konusunda sorunlar yaşanmıştır. Suriye ile de PKK’ya destek vermesi, Hatay’ın Suriye’ye ait olduğunu açıklaması ve Fırat ve Dicle suyu konusunda sorunlar yaşanmıştır.

Ø  1988’de Filistin bağımsızlığını ilan etmiştir.

Ø  Sovyetlerle ticari alandaki en önemli gelişme 1989 yılında imzalanan Sınır ve Kıyı Ticareti Anlaşmasıyla gelişen bavul ticaretidir.

Ø  Bu dönemde Balkanlarla ilişkiler genel olarak iyi iken Bulgaristan Todor Jivkov hükümetince nüfusun %10’unu oluşturan Türkleri tehlikeli görerek asimilasyon politikasına başvurmasıyla bozulmuştur.

Ø  Bulgar Türklerinin göçüne izin veren Türkiye sayının bir anda birkaç yüz bine ulaşmasıyla sınırı kapatmak zorunda kalmıştır. 






















1 yorum: